06-04-2012, 05:44 PM
(Son Düzenleme: 06-04-2012, 06:35 PM, Düzenleyen: ceren_güven.)
Linkleri görebilmek için Üye Olun veya Giriş Yapın.
…KİMSESİZ YILLAR…
Hayatımdaki kaçmaların yerini yeni yeni kovalamalar aldı.Küçüklüğümden kalan bir alışkanlık olsa gerek her ezildiğimde kaçardım oradan,o ortamdan uzaklaşırdım, sonra hep gittiğim, benim için özel olan yere gidip kana kana ağlardım…
İçimin isyanını azda olsa bu yolla dışarı vururdum.Küçücük bedenim kimsesizliği hiçbir zaman kaldıramadı hep ezildim ezildikçe ağladım ağladıkça,ezildim…
Sonra kendime kızmaya başladım annesi babası olmayan tek çocuk ben değildim annem beni doğururken ölmüş babam da beni bırakıp kaçıp gitmişti bende bu yurda getirilmiştim…
Diye düşünürken yurdun koridorlarında geziyordum ki parkeye düşen bir damla göz yaşımı tutamadım bu yurtla ilgili hiç iyi anılarım yoktu. Ama şimdi burayı satın almaya gelmiş bir iş adamıydım. Nasıl mı oldu çok çalıştım çok çabaladım bir gün yurttan kaçtım ve bir yerde işe başladım para biriktirdim biriktirdikçe güçlendim güçlendikçe tek tek yükseldim şimdi de Türkiye deki sayılı zenginlerin arasındayım…
Hiç unutmadım ama bu koridorları bu duvarları bu duvarlarda yankılanan bağırmaları,çağrışmaları hıçkırıkları ve ölümleri…
Hiç unutamadım hep bu yurdun gerçekliğiyle büyüdüm hep adil olmaya çalıştım kimse bana adil davranmadı ama ben adil oldum hiç kimse bana sevgiyle yaklaşmadı ama ben herkese sevgiyle yaklaşmayı bildim bu yurdun bana çok katkısı var çok büyük bir katkısı var ama keşke bu katkıyı döverek bağırarak çağırarak yapmasalardı keşke sevgiyle yaklaşıp içimdeki sevgiyi yeşertselerdi keşke gözyaşlarımı değilde sevinçlerimi hatırlasaydım şu anda
Diye düşünerek geziyordum koridorlarında
Görevli:kime bakmıştınız
Diye bir ses gelene kadar
Çocukluğumu gençliğimi mutluluğumu diyebilmeyi çok isterdim ama bir hiçe sığdırdım o kadar düşünceyi
Bora:hiç
Dedim ve kapıya doğru yönelip dışarı çıktım ve arkama bakmadan arabama binip evime doğru yol aldım…
………….
Başka bir ev…
Kaya:nillll nilll diyorum in aşağı çabuk…!
Nil:ne var abi yaaa bi rahat bırakmadın ne var
Kaya:kızım sus sen anneme suzanla yattığımı niye söylüyorsun lann ben söylüyomuyum senin gökhanı
Nilakınnn abi bak sakın Gökhan bir gecelik bir ilişkiydi
Kayaanki benimki ömürlüktü delirtme lan beni
Dedi ve nilin koluna yapıştı ve sıktı
Kaya:Bir daha duymayacağım bak sakın yoksaaa fena olur
Nil:canımı acıtıyorsun bırak beni
Dedi ve fevri bir hareketle kayanın elinden kurtardı kolunu
Nilakın bir daha beni tehdit etme tamam mı
Dedi vee villanın merdivenleri hızla çıkıp odasına geçti
Kaya ise sinirden kudurmak üzereydi dışarı çıkıp arabasına atladı ve bir diskoya gitti
Kaya:bir viski lütfen
Nehir:tabi efendim
Dedi ve kayanın fark etmemesi için dua ederken kızarıklığını gizlemeye çalıştı
Nehir:buyurun
Dedi ve kayanın gözleriyle buluşmak için büyük bir gayretle kayanın eğilmiş başına bakmaya başladı kayanın kafasını kaldırmasıyla gözleri birbirinin gözlerinde sonlandı nehir elinin titrediğini hissetti ve elindeki viskiyi masanın üstüne koydu ve kayaya arkasını dönüp hızla lavaboya koştu…
Kalbinin atışlarına anlam vermezken bir yandan da elini yüzünü yıkıyordu neden onun gözlerine bakmak istemiş ve neden onu görünce kızarmıştı hiçbirinin sebebini bilmiyordu aynada kendine baktı ve derin bir nefes çekip geri işine döndü gözleri onu aradı , çok aradı ama o yoktu sonra locada oturduğunu görünce derin bir ohh çekti… ama yanına bir kız gelene kadar….
Onları izlerken gözlerinin yandığını hissedebiliyordu kız o çocuğun dudaklarına yapışmış millete aldırmadan büyük bir istekle öpüşüyorlardı nehir gözünden akan bir damla yaşı tutamadı ve o zaman fark etti ki o çocuk ona göre değildi kendi aptallığına kızdı o şimdi o züppeden mi hoşlanmıştı vazgeçmeliydi nehir onu sevsede o çocuk ona göre değildi
Nehir:Ahmet abi ben bugün erken çıkabilir miyim
Dedi fevri bir kararla Ahmet nehirin patronuydu onu çok severdi o hiç böyle şeylere başvurmazdı başvurursa da kesin geçerli bir sebebi vardır diye düşündü ve
Ahmet:tamam çık
Dedi nehir de önlüğünü çıkardı ve soyunma odasına doğru ilerledi
Üstünü değiştirip dışarı çıktı ama bir sorun vardı…
Öküz gibi bir araba nehirin küçücük ama sempatik arabasının yanına park etmişti nehir söylenmeye başladı
Nehiranki başka yer yok başka yer bulamadı koca öküz gibi arabasını buraya park etmiş
Dedi sinirle diskoya döndü ve anons yaptırdı.o sırada o çocuğun kapıya doğru geldiğini görünce ne olur o olmasın diye içinden dua etmeye başladı ama o çocuk nehirin yanına kadar gelmiş güvenliğe kimin çıkamadığını soruyordu ne olur beni göstermesin derken güvenlik parmağıyla beni işaret etti o sırada yerin dibine girmek istedim
Kaya:koca yerden çıkamadın mı ya sana nasıl ehliyet verdiler
Demesi üzerine nehir bir şeyler hissetmeye başladı evet bu nefret duygusuydu aşk bir anda nefrete dönebiliyordu
Nehir:düzgün park etseydin çıkardım öküz gibi arabanı koycak başka yer bulamadın mı sen
Dedi sinirle kaya ise bu laf üzerine daha da sinirlenmişti herkes susmuş bu ikiliyi izliyordu
Kaya:arabanda senin gibi cüceyse tabi çıkamazsın fakir…
Dedi kaya sinirle sinirden ne dediğini bilmiyordu belki ağır olmuştu ama farkında değildi nehir ise çok kırılmıştı gözleri yanıyordu ama hayır ağlayamazdı yapamazdı bunu o güçsüz değildi gayet güçlüydü ama dayanamıyordu kayaya sinirli bir bakış atıp diskodan çıktı yolu geçip sahilde banklardan birine oturdu artık dayanamıyordu kendini çok sıkmıştı ağladı ,ağladı ve ağladı göz yaşları dinene, içindeki acı geçene kadar ağladı… belli bir süre sonra kendine gelip ayağa kalktı ama çok bitap düşmüştü iki yalpaladı ve olduğu yere yığıldı…
Hayatımdaki kaçmaların yerini yeni yeni kovalamalar aldı.Küçüklüğümden kalan bir alışkanlık olsa gerek her ezildiğimde kaçardım oradan,o ortamdan uzaklaşırdım, sonra hep gittiğim, benim için özel olan yere gidip kana kana ağlardım…
İçimin isyanını azda olsa bu yolla dışarı vururdum.Küçücük bedenim kimsesizliği hiçbir zaman kaldıramadı hep ezildim ezildikçe ağladım ağladıkça,ezildim…
Sonra kendime kızmaya başladım annesi babası olmayan tek çocuk ben değildim annem beni doğururken ölmüş babam da beni bırakıp kaçıp gitmişti bende bu yurda getirilmiştim…
Diye düşünürken yurdun koridorlarında geziyordum ki parkeye düşen bir damla göz yaşımı tutamadım bu yurtla ilgili hiç iyi anılarım yoktu. Ama şimdi burayı satın almaya gelmiş bir iş adamıydım. Nasıl mı oldu çok çalıştım çok çabaladım bir gün yurttan kaçtım ve bir yerde işe başladım para biriktirdim biriktirdikçe güçlendim güçlendikçe tek tek yükseldim şimdi de Türkiye deki sayılı zenginlerin arasındayım…
Hiç unutmadım ama bu koridorları bu duvarları bu duvarlarda yankılanan bağırmaları,çağrışmaları hıçkırıkları ve ölümleri…
Hiç unutamadım hep bu yurdun gerçekliğiyle büyüdüm hep adil olmaya çalıştım kimse bana adil davranmadı ama ben adil oldum hiç kimse bana sevgiyle yaklaşmadı ama ben herkese sevgiyle yaklaşmayı bildim bu yurdun bana çok katkısı var çok büyük bir katkısı var ama keşke bu katkıyı döverek bağırarak çağırarak yapmasalardı keşke sevgiyle yaklaşıp içimdeki sevgiyi yeşertselerdi keşke gözyaşlarımı değilde sevinçlerimi hatırlasaydım şu anda
Diye düşünerek geziyordum koridorlarında
Görevli:kime bakmıştınız
Diye bir ses gelene kadar
Çocukluğumu gençliğimi mutluluğumu diyebilmeyi çok isterdim ama bir hiçe sığdırdım o kadar düşünceyi
Bora:hiç
Dedim ve kapıya doğru yönelip dışarı çıktım ve arkama bakmadan arabama binip evime doğru yol aldım…
………….
Başka bir ev…
Kaya:nillll nilll diyorum in aşağı çabuk…!
Nil:ne var abi yaaa bi rahat bırakmadın ne var
Kaya:kızım sus sen anneme suzanla yattığımı niye söylüyorsun lann ben söylüyomuyum senin gökhanı
Nilakınnn abi bak sakın Gökhan bir gecelik bir ilişkiydi
Kayaanki benimki ömürlüktü delirtme lan beni
Dedi ve nilin koluna yapıştı ve sıktı
Kaya:Bir daha duymayacağım bak sakın yoksaaa fena olur
Nil:canımı acıtıyorsun bırak beni
Dedi ve fevri bir hareketle kayanın elinden kurtardı kolunu
Nilakın bir daha beni tehdit etme tamam mı
Dedi vee villanın merdivenleri hızla çıkıp odasına geçti
Kaya ise sinirden kudurmak üzereydi dışarı çıkıp arabasına atladı ve bir diskoya gitti
Kaya:bir viski lütfen
Nehir:tabi efendim
Dedi ve kayanın fark etmemesi için dua ederken kızarıklığını gizlemeye çalıştı
Nehir:buyurun
Dedi ve kayanın gözleriyle buluşmak için büyük bir gayretle kayanın eğilmiş başına bakmaya başladı kayanın kafasını kaldırmasıyla gözleri birbirinin gözlerinde sonlandı nehir elinin titrediğini hissetti ve elindeki viskiyi masanın üstüne koydu ve kayaya arkasını dönüp hızla lavaboya koştu…
Kalbinin atışlarına anlam vermezken bir yandan da elini yüzünü yıkıyordu neden onun gözlerine bakmak istemiş ve neden onu görünce kızarmıştı hiçbirinin sebebini bilmiyordu aynada kendine baktı ve derin bir nefes çekip geri işine döndü gözleri onu aradı , çok aradı ama o yoktu sonra locada oturduğunu görünce derin bir ohh çekti… ama yanına bir kız gelene kadar….
Onları izlerken gözlerinin yandığını hissedebiliyordu kız o çocuğun dudaklarına yapışmış millete aldırmadan büyük bir istekle öpüşüyorlardı nehir gözünden akan bir damla yaşı tutamadı ve o zaman fark etti ki o çocuk ona göre değildi kendi aptallığına kızdı o şimdi o züppeden mi hoşlanmıştı vazgeçmeliydi nehir onu sevsede o çocuk ona göre değildi
Nehir:Ahmet abi ben bugün erken çıkabilir miyim
Dedi fevri bir kararla Ahmet nehirin patronuydu onu çok severdi o hiç böyle şeylere başvurmazdı başvurursa da kesin geçerli bir sebebi vardır diye düşündü ve
Ahmet:tamam çık
Dedi nehir de önlüğünü çıkardı ve soyunma odasına doğru ilerledi
Üstünü değiştirip dışarı çıktı ama bir sorun vardı…
Öküz gibi bir araba nehirin küçücük ama sempatik arabasının yanına park etmişti nehir söylenmeye başladı
Nehiranki başka yer yok başka yer bulamadı koca öküz gibi arabasını buraya park etmiş
Dedi sinirle diskoya döndü ve anons yaptırdı.o sırada o çocuğun kapıya doğru geldiğini görünce ne olur o olmasın diye içinden dua etmeye başladı ama o çocuk nehirin yanına kadar gelmiş güvenliğe kimin çıkamadığını soruyordu ne olur beni göstermesin derken güvenlik parmağıyla beni işaret etti o sırada yerin dibine girmek istedim
Kaya:koca yerden çıkamadın mı ya sana nasıl ehliyet verdiler
Demesi üzerine nehir bir şeyler hissetmeye başladı evet bu nefret duygusuydu aşk bir anda nefrete dönebiliyordu
Nehir:düzgün park etseydin çıkardım öküz gibi arabanı koycak başka yer bulamadın mı sen
Dedi sinirle kaya ise bu laf üzerine daha da sinirlenmişti herkes susmuş bu ikiliyi izliyordu
Kaya:arabanda senin gibi cüceyse tabi çıkamazsın fakir…
Dedi kaya sinirle sinirden ne dediğini bilmiyordu belki ağır olmuştu ama farkında değildi nehir ise çok kırılmıştı gözleri yanıyordu ama hayır ağlayamazdı yapamazdı bunu o güçsüz değildi gayet güçlüydü ama dayanamıyordu kayaya sinirli bir bakış atıp diskodan çıktı yolu geçip sahilde banklardan birine oturdu artık dayanamıyordu kendini çok sıkmıştı ağladı ,ağladı ve ağladı göz yaşları dinene, içindeki acı geçene kadar ağladı… belli bir süre sonra kendine gelip ayağa kalktı ama çok bitap düşmüştü iki yalpaladı ve olduğu yere yığıldı…