08-18-2012, 08:14 PM
Sinan Çetin, üç yıldır üzerinde çalıştığı filmde, çocuklarının ölüm sahnesini çekerken çok zorlandığını söyledi.
Sinan Çetin’in senaryosunu yazıp yönettiği, başrollerini Haluk Bilginer, Oktay Kaynarca, Rebekka Haas, Yavuz Bingöl, Wilma Elles, Rafael Cemo Çetin, Orfeo Çetin ve Demir Demirkan’ın paylaştığı ‘Çanakkale Çocukları’ filminin basın toplantısı önceki gün Heybeliada Merit Halki Palace Hotel’de yapıldı. İki kardeşin ayrı cephede düşman askeri olarak karşı karşıya geldikleri filmde, evlatlarını kurtarmak için büyük bir mücadelenin içine giren bir annenin hikayesi anlatılıyor.
Çekimlere üç yıl önce başladığını söyleyen Sinan Çetin, “Sevaş estetiği de, övgüsü de, kahramanlık da anlatılmıyor. Aksiyon filmi gibi ele alınmasın. Duygu filmi diyelim” dedi. Eşi Rebekka’nın oynaması için çok ısrar ettiğini belirten Çetin, “Gerçek bir annenin oynaması gerekiyordu. Ama çocuklarımın ölüm sahnesini çekmek çok zor oldu” şeklinde konuştu.
Oynarken sadece sahnede ne yapması gerektiğini düşündüğünü söyleyen Haluk Bilginer, “Çanakkale’yi çekiyoruz, çok duygulandık diye bir şey yok. Hiçbir filmde böyle bir şey yok. Bazıları oynadıkları rolden etkilendiklerini söylerler. Yalandır onlar etkilenmeyiz. Etkilenirsek ruh hastası olmamız lazım, hastaneye kapatmalılar bizi” açıklamasını yaptı.
“VATANDAŞLIĞA GEÇMEK iSTERiM”
Filmde rahibe hemşireyi oynayan Wilma Elles, kendisini adeta bir savaşın içinde hissettiğini söyledi. Sinan Çetin’in inanılmaz bir plato kurduğunu belirten oyuncu, “Türk vatandaşlığına geçmeyi ister misiniz?” sorusuna, “Geçersem çok sevinirim. Bakacağız, kısmet” yanıtını verdi.
Sinan Çetin’in senaryosunu yazıp yönettiği, başrollerini Haluk Bilginer, Oktay Kaynarca, Rebekka Haas, Yavuz Bingöl, Wilma Elles, Rafael Cemo Çetin, Orfeo Çetin ve Demir Demirkan’ın paylaştığı ‘Çanakkale Çocukları’ filminin basın toplantısı önceki gün Heybeliada Merit Halki Palace Hotel’de yapıldı. İki kardeşin ayrı cephede düşman askeri olarak karşı karşıya geldikleri filmde, evlatlarını kurtarmak için büyük bir mücadelenin içine giren bir annenin hikayesi anlatılıyor.
Çekimlere üç yıl önce başladığını söyleyen Sinan Çetin, “Sevaş estetiği de, övgüsü de, kahramanlık da anlatılmıyor. Aksiyon filmi gibi ele alınmasın. Duygu filmi diyelim” dedi. Eşi Rebekka’nın oynaması için çok ısrar ettiğini belirten Çetin, “Gerçek bir annenin oynaması gerekiyordu. Ama çocuklarımın ölüm sahnesini çekmek çok zor oldu” şeklinde konuştu.
Oynarken sadece sahnede ne yapması gerektiğini düşündüğünü söyleyen Haluk Bilginer, “Çanakkale’yi çekiyoruz, çok duygulandık diye bir şey yok. Hiçbir filmde böyle bir şey yok. Bazıları oynadıkları rolden etkilendiklerini söylerler. Yalandır onlar etkilenmeyiz. Etkilenirsek ruh hastası olmamız lazım, hastaneye kapatmalılar bizi” açıklamasını yaptı.
“VATANDAŞLIĞA GEÇMEK iSTERiM”
Filmde rahibe hemşireyi oynayan Wilma Elles, kendisini adeta bir savaşın içinde hissettiğini söyledi. Sinan Çetin’in inanılmaz bir plato kurduğunu belirten oyuncu, “Türk vatandaşlığına geçmeyi ister misiniz?” sorusuna, “Geçersem çok sevinirim. Bakacağız, kısmet” yanıtını verdi.
